Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Tevessül ancak, Kuran, sahih sünnet ve selefi salihinin anlayışına göre delillendirildiğinde meşru olur. Duada tevessülün meşru olduğuna delil olan nasları aşağıda sıralıyacağım. Esmaul-Husna ile Allaha tevessül etmek: Allah-u tealâ şöyle buyurmuştur: “En güzel isimler Esmaul-Husna Allahındır, Ona o isimlerle dua edin, Onun isimleri konusunda eğriliğe sapanları bırak.ın. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir.”(Araf/ 180)

Allah Tealaın isimleri ile tevessül İbn Mesud radiyallahu anhın rivayet ettiği hadis te olduğu gibi umum olarak olarak yapıla bildiği gibi, ayrı ayrı olarak isimlerin zikredilmesiyle de yapılabilir. Onun bu rivâyet ettiği hadiste Allah rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Bir kimseye keder ya da sıkıntı dokunduğunda; ‘Allahım, ben senin kulunum. Erkek ve kadın kulunun oğluyum. Alnım senin elindedir. Benim hakkımda senin hükmün geçerlidir. Hakkımda takdir etiklerin geçerlidir. Kendini isimlendirdiğin tüm isimlerinle veya yarattıklarından birine öğrettiğin isimlerinle, kitabında indirdiğin isimlerinle, katındaki gayb ilminde kendine has kıldığın isimlerinle, Kuranı kalbimin baharı, gönlümün nuru, üzüntü ve sıkıntımın giderilmesini senden isterim. Bu duayı söyleyenin, sıkıntı ve üzüntüsü yerine Allah bir ferahlık getirir. Ardından Ey Allahın Rasûlü! Bunu öğrenelim mi? diye soruldu. O`da Evet, bu duayı işiten kimsenin öğrenmesi gerekir.” diye cevap verdi.”(Ahmed, Müsned, Sahih)

Bir de tevessül, kişinin istediği ihtiyacına uygun isimleri anmasıyla yapılır. Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Tevbemizi kabul buyur. Şüphesiz, Sen et-Tevvab/tevbeleri kabul eden ve er-Rahim/merhamet edensin.”(Bakara/128)
Ebu Bekir es-Sıddîkin rivayet ettiği şu hadiste bu manadadır. O, şöyle demiştir: " Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem bana namazda yapacağım bir dua öğretti ve Allahım, ben kendime çokça zulmettim. Günâhları senden başka affetedek yoktur. Kendi katından bir mağfiretle beni bağışla ve merhamet et. Şüphesiz sen, Gafur/bağışlayan ve Rahim/merhamet edensin.”(Buhari, 2331; Sahih)
Sıfatları ile Allaha tevessül etmek: Bu tür tevessül, Allahın isimleriyle yapılan tevessülde olduğu gibi iki kısma ayrılır. Birincisi sıfatlarının geneli ile tevessülde bulunmaktır. Kişinin, ‘ Allahım, Senden en güzel isimlerin/ Esmaul-Husna ve yüce sıfatlarınla niyazda bulunuyor, istiyorum demesi buna bir örnektir. İkinci kısım ise tevessül ise, istenilen konu ile ilgili sıfatın zikredilerek yapıldığı tevessüldür. Nebi aleyhisselâtu vesselâmın şu duası bu kısımdan sayılır. "Allahım, Seni gayb ilminle ve yaratıklar üzerindeki kudretinle anıyorum. Hayatta kalmam benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölüm benim için ne zaman hayırlı ise benim ruhumu al.”(Ahmed, Müsned,Sahih)

Allah Tealaın zati sıfatlarıyla tevessül yapılanileceği gibi fiili sıfatlarıyla da tevessül yapılabilir. Abdurahman b. Ebi Leyla anlatıyor: "Kab b. Ucra ile karşılaştım. Bana, Nebi sallallâhu aleyhi ve sellemden işittiğim bir hadisi sana hediye edeyim mi? diye sordu. Bende tabi ki dedim. Allah Rasûlu sallallâhu aleyhi ve selleme, Ey Allahın Rasûlu! Allah Teala bizlere nasıl selam vereceğimizi öğreti ama, Ehli Beyte salat nasıl olacak? dedik. O`da, şöyle deyin.”( Buhari Buyurdu. اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Buhari’den gelen bir rivayette; Ebû Humeyd es-Sâidî radıyallâhu anh’dan rivayete göre: Ey Allah’ın Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem, “Sana nasıl salavat getirelim?” dediler. Allah Rasulu sallallahı ve sellemşöyle buyurdu: “Allah’ım, İbrahim’in âline salavât getirdiğin gibi, Muhammed’e, onun eşlerine ve zürriyetine salât eyle. İbrahim’in âline bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed’e, onun eşlerine ve zürriyetine de bereketler ihsan eyle. Şüphesiz ki sen Hamîdsin, Mecîdsin.”( Buhari,3369)

Bu hadiste geçen كما صليت salât ettiğin gibi ifadesi Allah Tealaa fiiliyle yapılmış bir tevessüldür. Allah Teala ve Rasûlüne iman etmek ile tevessülde bulunmak, Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.”(Ali İmran/9) “Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Rasulune uyduk. Artık bizi şahitlerle beraber yaz."(Ali İmran Abdullah b. Bureyde, babasından rivayet ediyor. Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle dua eden bir kimseyi işitti: "Allahım! Ben, senden başka ibadete layık hak ilah olmadığına, Senin Ehad ve Samed olduğuna şahitlik ederek senden isteriyorum.” Diyordu. Bunun üzerine adama, “Allaha İsmi Azam/ En büyük isimyle yalvardın. Allah`a bu isimle dua edildiğinde, icabet eder, kendisinden bir şey istendiğinde hemen verir.”

2-Salih Amel ile Allaha tevessül: Buhari ve Müslim İbn Ömer radiyallahu anhden, Nebi sallallâhu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizden önce geçen ümmetlerden üç kişilik bir topluluk yürüyüp giderlerken, yağmura yakalandılar. Hemen bir mağaraya sığındılar. Derken dağdan bir kaya yuvarlandı ve mağaranın çıkışı, bunların üzerine kapandı. Birbirlerine iyi amellerinizle Allaha dua etmekten başka sizi buradan hiçbir şey kurtaramaz, dediler.İçlerinden birisi şöyle dua etti: – Allahım! Benim ihtiyar bir anam ve babam vardı. Çıkıp, hayvanlarımı otlatır sonra geri döner hayvanlarımı sağardım. Süt kabıyla gelir önce anne babama verir, onlar içtikten sonra çocuklarıma, aileme ve eşime verirdim. Bir gece eve geciktim. Geldiğimde anne ve babam uyuyordu. Onları uykularından kaldırmayı hoş görmedim. Bu esnada çocuklar ayak ucumda açlıktan feryat ediyorlardı. Şafak sökene dek onları bekledim. Allahım! Eğer bu işi senin yüzün/rızan için yapmışsam bu taşı arala da göğü görelim. Sonra da, taş bir parça açıldı. İkincisi ise şöyle dua etti: -Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Kendisine ancak yüz dinar verirsem sahip olabileceğimi söyledi. Bu parayı toplamak için çalışıp, çabaladım. Sonunda paranın tümünü topladım. Ben üzerine oturmuş, tam ona sahip olacakken, Allahtan kork, bekaret mührünü bozma. O mühür ancak hakkı olan (nikâh) ile açılır. Böyle deyince onu bıraktım. Allahım! Bunu sırf senin yüzü için yapmışsam bu taşı dağın kapısından arala. Bunun üzerine mağaranın ağzının üçte ikilik bölümü açıldı.Üçüncü de şöyle dua etti: Allahım! Sen de bilmektesin ki, benim ücretli bir işçim vardı. Üç sa ölçek miktarı mısır ücretine mukabil çalışıyordu. Kendisine ücretini verdiğimde almayı kabul etmedi. Onun mısırını alıp, ektim. Elde ettiğim değer ile çobanları ile birlikte inek sürüsü satın alıp, baktım. Bir müddet sonra çıkıp, geldi ve bana: Ey Allahın kulu, hakkımı ver, dedi. Ben de: Git. Şu inekleri ve çobanları al. Bütün bunlar sana ait, dedim. O da: Benimle alay mı ediyorsun? Dedi. Seninle alay etmiyorum, hepsi senindir, dedim. Allahım! Eğer bunu sırf Senin yüzün için yapmışsam bu taşı dağın kapısından arala, diye dua etti ve taş mağaranın ağzından açıldı.”

1Kulun acziyet ve muhtaç olduğunu izhâr ederek Allaha tevessül etmesi: Musa aleyhisselam Teala Allaha şöyle niyaz etmiştir: “Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi: “Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım” dedi.”(Kasas
Zekeriya aleyhisselâtu vesselam ise şöyle dua etmiştir: “Rabbim! Gerçekten kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Sana yalvarmakla şimdiye kadar bedbaht/mahrum olmadım.”12 6-Günahları itiraf, bahşedilen nimetleri ikrar ile tevessülde bulunmak: Adem ve hanımı şöyle dua etmiştir: “Her ikisi, Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.”13 Yunus Zunnun ise Allaha şöyle seslenmiştir: "Zunnun (Yunus) hakkında söylediğimizi de an. O, öfkelenerek giderken, kendisini sıkıntıya sokmayacağımızı sanmıştı; fakat sonunda karanlıklar içinde: "Senden başka ibadet layık hak ilah yoktur, Seni tenzih ederim, doğrusu ben zulmedenlerden oldum" diye seslenmişti."14 Şeddad b. Evs , Nebi sallallâhu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “İstiğfarın efendisi şöyle demendir: Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Beni sen yarattın ve ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadarıyla sana verdiğim söz ve vad üzereyim.Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Senin benim üzerimdeki nimetini kabul ediyor ve günahlarımı itiraf ediyorum. Beni bağışla. Şüphrsiz senden başka günahları bağışlayan yoktur.”15 7-Hayatta ve yanımızda olan salih insanların duasıyla Allaha tevessülde bulunmak: Yusuf aleyhisselâtu vesselâmın kardeşleri babalarına şöyle demişti: “Ey Babamız! Suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten hataya düşenler idikdediler. Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, el-Gafur/bağışlayandır, er-Rahim/esirgeyendir dedi.”16 Sahabelerin Nebi sallallâhu aleyhi ve sellemden yağmur isteme talebinde bulunmaları, yine peygamber sallallâhu aleyhi ve sellemin ” Sizden kim ona rastlarsa, O sizin için istiğfâr etsin dediği Veysel Karani, . Salih kimseden kendisi için dua etmesini isteyen kişi, dua eden salih kimsenin bu yaptığı duadan dolayı sevap alacağını, meleğin sana da aynısı diyerek karşılık vereceğini niyet edip, düşünmelidir. Zira bazı ilim ehli, kişinin sadece kendisine dua edilmesini istemenin, yerilen talep kısmından olacağını kabul etmişlerdir. 6- Buhari, C.3, s.1233. 7- Bakara 8- Âl-i İmrân/53. 9- Beyhakî, es-Sünenul-Kubra, C.4,s 394. 10- Buhari, C.2, s.771. 11- Kasas/24. 12- Meryem/4. 13- Arâf/23. 14- Enbiyâ/87. 15- Buhari, C,5, s.2323. 16- Yûsuf/97-98.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!