Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

El-Vecîz fî İydâhi Kevâ’idi’l Fıkh eserinde şöyle bir kaide geldi:
لا اجتهاد مع النص
“Nass ile beraber içtihad yoktur.” (yani hakkında kat-i delil olan bir konuda içtahad yoktur) Bu kaideye binaen, hakkında Kur’an, Sünnet ve İcma’dan nass olan bir konuda, içtahat’da bulunmak câiz değildir. İçtihad ancak hakkında delil bulunmayan konulardadır.

Aynı şekilde “Mevsu’atu’l Kevâ’idi’l Fıkhiyye” eserinde şöyle bir kaide geldi:

“الرأي يسقط اعتباره إذا جاء الحكم بخلافه

REY/Görüşün aksine delil geldiği zaman, görüşün itibarı düşer.

İbnu’l Kayyım “İ’lâmu’l Muvakkı’în” eserinde: Nass’a muhalif fetva ve hüküm verme konusunda ki haramlığı zikredip, hakkında nass bulunan meselede de içtihad ve taklid’in düştüğünü belirttikten sonra ehli sünnet âlimlerinden icma nakledip, delillerini zikretti.

Şu halde fıtır zekâtının nakit çıkarılır görüşü muteber bir ihtilaf değildir.

ÖMER İBN ABDULAZİZ RAHİMEHULLAH’IN FITIR ZEKÂTININ NAKİT ÇIKARILA BİLECEĞİNE CEVAZ VERDİ Mİ?

عن عمر بن عبد العزيز عند ابن أبي شيبة”، قال: حَدّثنا وكيغ، عَنْ قرةَ قَالَ: (جَاءنَا كتاب غمَرَ بن عبد العزيز في صَدّقة الفطر نضف صاع عن كل إنسان، أو قيمته نضف درهم)

İbn Ebî Şeybe Musannef’inde: dedi ki: Vekî bize, Kurra’dan tahsis edip dedi ki: “Ömer ibn Abdulaziz’den fıtır zekâtı hakkında her kişi için yarım sa’ iyecek veya buna mukabil yarım dirhem (yazan) mektup geldi.”

Bu eser için şunu diye biliriz: Ozman ki İslam devletinde, zekatı toplamak için görevli memurlar vardı. Zekatları toplayıp fakirlere çıkarılardı. Ömer ibn Abdulaziz’in (rahimehullah) bu memurlara aldıkları zekatları (yani nakdi) farkirlere nakit olarak vermelerini söylememiştir. Bu eseri delil olarak getiren, Ömer ibn Abdulaziz’in (rahimehullah) bunu dediğine delil getirsin.

Günümüzde böyle görevliler olmadığı için Ömer ibn Abdulaziz’in (rahimehullah) bu uygulamasını, “Bir kişiye vekaleten para verip, o parayla gıda almasını ve fakire gıda olarak çıkarmasını söylemek.” gibi örnek verebiliriz.

Bu durumda Ömer ibn Abdulaziz’in (rahimehullah) eseri şuna delalet eder: Kişi memurlara para vermiş ve o parayla görevliler gıda alıp çıkarmışlardır. Böylelikle maksat hasıl olmuş ve bu amel sünnete tevafuk etmiştir.

Ömer ibn Abdulaziz’in (rahimehullah) farkirlere nakit verilmesini câiz gördüğünü gösteren delil yoktur. Sonra bu eserin nakit çıkarmanın cevazına delil olduğu kanısına nereden vardılar?

Bütün bunlarla beraber ne zamandan beri tabii sözü, sahih hadis ve sahabe amelinin terkedilmesine hüccet olmuştur? 

İmam Ahmed’e bazıları, Ömer ibn Abdulaziz (rahimehullah) nakit alıyordu diyor denildiği zaman, İmam Ahmed  Allah Rasul’ünün (sallallahu aleyhi ve sellem) hadisini terkedip falan filan dedi diyorlar diyerek çıkıştı.

Rabbim Hakkı, Hakk olarak görmeyi ve ona tâbi olmayı batılı da batıl görüp ondan ictinab etmeyi hepimize nasip etsin.” Mahmut Yıldırım

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!