Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


Tirmizi ve İmam Ahmed’den gelen rivayette; Zeyd b. Halid el-Cüheni radıyallahu anh’dan; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Oruçlu bir kişiye iftar veren kişi, oruçlunun sevabı kadar sevaba nail olur. Oruçlunun sevabında da bir eksilme olmaz. Allah yolunda savaşa çıkacak olan kişinin ihtiyaçlarını karşılayıp donatan veya geride kalan ailesini gözeten kişinin o gazi kadar sevabı olur ve gazinin sevabında birşey eksilme olmaz. Yezid bunu rivayet ederken: “Hiçbirinin sevabında bir eksilmez olmaz” lafzını kullanmıştır. (Tirmizi. 807; Ahmed Ahmed Müsned 1002; Sahih)
İbni Mace’den gelen rivayette; Abdullah b. Zübeyr radıyallahu anh’dan rivayete göre, şöyle demiştir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa’d b. Muaz radıyallahu anh’ın yanında iftar etti ve şu şekilde dua etti: “Yanınızda, hep oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi, iyi kimseler yesin. Melekler, size dua etsin.” (İbn Mace, 1747; Sahih)
Oruçluyu iftar ettiren kimsenin fazileti başlığı, müellif İmam Nevevi’nin Riyazu’s-Salihin Kitabı’nda oruçla ilgili meseleler bölümünde ele almış olduğu son konudur. Bu da Allah’ın bir nimetidir ki kullarına, iyilik ve takva yolunda yardımlaşma fırsatını bahşetmiştir. Oruçlu bir kimseyi iftar ettirmek de bu fırsatından biridir. Oruçlu kimse, orucunu açmak ve açarken acele etmekle emrolunmuştur. Orucunun açılması konusunda kendisine yardımcı olunması, yani ona yemek yedirilmesi de Allah’ın bir nimetidir. Bundan dolayı Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” buyurmuştur.
Alimler, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in, “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse…” sözü hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bazıları bu sözden kastın, oruçlunun etmesini sağlayacak en basit bir şeyi kuru bir hurmayı dahi kapsadığını; bazıları da bunun oruçluyu doyurmak anlamında olduğunu, çünkü oruçluya geriye kalan vakit içinde fayda verecek olanın bu yemek olduğunu, belki de yiyeceği yemeğin onun sahuru yerine geçebileceğini söylemişlerdir.
Fakat hadisin zahirinden anlaşılan, tek bir kuru hurmayla dahi olsa oruçluyu ettiren kimsenin oruçlunun sevabı kadar sevap alacağıdır. Dolayısıyla insanın elinden geldiği kadarıyla oruçluları iftar ettirmeye çalışması gerekir. Özellikle kendilerine iftarlık bir şeyler hazırlayacak kimsesi veya iftarda yiyecek şeyleri olmayan fakir ve muhtaç kimseleri doyurmak daha bir makbuldür.”
Şerh Muhamed b. Salih Useymin

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!