Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;
Allah azze ve celle,.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i bu ümmete bir lütuf olarak göndermiştir
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Rasul göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.”(Ali İmran/164)
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in Rasul olarak gönderilmesi, bu ümmete bahşedilen nimetlerin en büyüğü ev en önemlisidir.
النَّبِيُّ أَوْلَى بِالْمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنفُسِهِمْ وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ وَأُوْلُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَى بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ إِلَّا أَن تَفْعَلُوا إِلَى أَوْلِيَائِكُم مَّعْرُوفًا كَانَ ذَلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا
“Nebi,, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır. Akraba olanlar, Allah’ın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitap’ta yazılı bulunmaktadır.” (Ahzab/6)
Buhari de bu ayet-i kerimenin tefsiri ile ilgili olarak şunları söylemektedir: Ebu Hureyre radıyallâhu anh’dan rivayete göre Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Dünyada da, ahirette de bütün insanlar arasında herkesten daha önce kendisine yakın olmadığım hiçbir mümin yoktur. Dilerseniz: ‘Nebi müminler için kendi öz canlarından önce gelir’ ayetini okuyunuz. Herhangi bir mümin eğer geriye bir mal bırakmışsa o asabeleri (yakın akrabaları) kim olursa olsun mirasçılarına aittir. Şayet geriye bir borç yahut bakıma ihtiyacı olan çoluk çocuk bırakmış ise bana gelsin. Ben onun mevlasıyım (yakınıyım).” (Buhari, 2399; Ahmed Müsned, 21739;Sahih)
Buhari’den gelen sahih hadiste de belirtildiğine göre Enes radiyallahu anh’dan: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Hiçbiriniz, beni kendi canından, ana-babasından, eşinden, çoluk çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz.” (Buhari, 15; Müslim, İman, Sahih)
Yine Buhari’den gelen sahih bir hadiste de belirtildiğine göre Ebu Hureyre radıyallâhu anh’dan rivayet edilmiştir: Allah Rasulu salllallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, hiçbiriniz beni ana-babasından ve çoluk çocuğundan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz.” (Buhari, 14; Sahih)
Buhari’den gelen bir rivayette; Ömer radıyallâhu anh şöyle buyurdu: Ey Allah’ın Rasulu Allah’a yemin olsun ki nefsim dışında ben seni her şeyden daha çok seviyorum dedi. Allah Rasulu: “Hayır ey Ömer, beni kendi öz nefsinden de daha çok sevmediğin sürece (olmaz)” buyurunca, Ömer: Allah’a yemin olsun ki ey Allah’ın Rasulu kendi nefsim de dâhil olmak üzere seni her şeyden daha çok seviyorum deyince, Allah Rasulu: “İşte şimdi oldu ey Ömer” buyurdu. (Buhari, 6632; Sahih)
İşte bundan dolayı Allah Teâlâ bu ayet-i kerimede de: “Nebi müminler için kendi öz canlarından önce gelir.” buyurmaktadır. Allah tebareke ve teala kitabında, Rasûlullah sallallahu aleyhi v sellem’ın üzerimizdeki haklarını şöyle sıralamaktadır; Rasûlullah’a iman, itaat, ittiba, verdiği hükme rıza gösterme, onu sevme, ona değer verme, ona saygı gösterme, ona yardım ve destek sağlama, onun emrine teslim olma, ona uyma, ona salât ve selâm getirme, onu candan ve maldan üstün tutma, aramızdaki bir anlaşmazlığın çözümü için ona başvurma, verdiği hükme başkaldırmama, örnek alınması, onun için nasihat edilmesi, ehl-i beyti’nin ve sahabelerinin sevilmesi, adına yalan söylenmemesi, ona veya onun sünneti ile alay edilmemesidir.
Kim hadis inkârcılarının yolunda giderse, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e iman etmemiştir. Hadis inkârcıları Nebi sallalahu aleyhi ve sellem’in bütün uygulamarını inkar ederek O’nu devre dışı bırakmışlardır. Allah’ın kitabından başka bir şey tanımayız dedikleri halde bu samimiyetsiz insanlar birçok kitap kaleme alıp, kendilerini Kur’an-ı açıklama konusunda söz sahibi edip Nebi sallalahu aleyhi ve sellem’i posta görevlisi konumuna sokmuşlardır.
Allah azze ve celle: “Kim Rasule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa/80) buyurarak Rasûlullah’a itâatin, kendisine itaat anlamına geldiğini ve: ”Sana biat edenler, gerçekte Allah’a biat etmektedirler.” (Fetih/10) buyurarak Rasûlullah’a biat etmenin kendisine biat etmek olduğunu haber vermektedir. Yine: ”Size Allah’tan ve Rasulün’den daha sevgili ise.” (Tevbe/24) buyurarak sevgide; “Allah ve Rasulü’ne eziyet edenler.” (Ahzab/43) buyurarak eziyette; “Kim Allah’a ve Rasulü’ne itaat ederse…” (Nisa/13) buyurarak itâatte; ”Kim de Allah’a ve Rasulü’ne karşı gelir…” (Nisa745) buyurarak karşı çıkmada; ve bir de, “Allah’ı ve Rasulü’nü hoşnut etmeleri daha uygundu.” (Tevbe/62) buyurarak hoşnut etmede Rasûlullah’ın adıyla kendi adını bir arada zikretmektedir. Bu âyetler de zikredilenler ve buna benzeyen diğer şeyler, Rasûlullah’ın gerçekten hak ettiği şeylerdir.
İbadet ve yardım dilemeye. Korku, haşiyet ve rağbet, reca ümit. Sevgi, Tevekkül. İstiane, İstiaze, İstiğase, Kurban, Nezir, İnabe, Huşu ve Hudu Zul. Zahiri batini bütün ibadetlere gelince, bunlar yalnızca Allah’adır; bu konuda ortağı yoktur. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır:
“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın.” (Nisa/36)
“Ancak sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fatiha/5)
“Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız O’na has kılarak ve hanifler olarak Allah’a ibadet etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.” (Beyyine/5)
Allah Azze ve Celle’ye hamd, Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.
A.Kadir GÖREN

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!