Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;

Hadis inkarcıları ve bazı ilahiyatçılar sırattan geçmeyi ve herkesin cehenneme uğrama meselesini inkar ederlerken ilmi bir dayanakları yoktur. Bunlar ayetleri siyak ve sıbağından çıkararak, ayetlerin sıyak ve sıbağına bakmadan, ne Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in beyan etmesine, ne sahabe’nin tefsirine nede tabii’nin tefsirine bakmadan kendi hevalarına göre yorumlamaktadırlar. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem namazın rekatlarını, haccın rukunlarını, zekatların nasıl verileceğini nasılki bu akılcılara bırakmadıysa bu meselelerinde beyanını Nebi sallallahu aleyhi ve sellem yapmıştır ve kendisi açıklamıştır. Allah azze ve celle’nin kitabı, Nebi sallallahu aleyhi ve sellam’in beyanı ve bu mesele ile ilgili ilim ehli’nin görüşü;

“Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin gerçekleştirmeyi üzerine aldığı kesin bir hükümdür.” (Meryem/71)

“Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız. Zalimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz.” (Meryem/72)

Abdullah İbn Mesud radıyalahu anh’dan Allah Teala’nın: “Bu Rabbinin gerçekleştirmeyi üzerine aldığı kesin bir hükümdür” buyruğu hakkında: “Yerine getirilmesi gerekli bir yemindir.” diye açıklamıştır. Mücahid “kesin” ibaresini “verdiği hüküm” diye açıklamış, İbn Cureyc de böyle demiştir.” (Sahih Eser)
“Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız.” Yani bütün insanlar cehennem üzerinden uğrayıp, geçerken kafirler ve masiyet işlemiş olan isyankarlar da kendi hallerine uygun olarak içine düştükten sonra, Allah Teala takva sahibi iman edenleri de amellerine göre kurtaracaktır. Onların Sırat üzerinden geçişleri ve hızları da dünyada yapmış oldukları amellere göre olacaktır. Sonra da büyük günah işlemiş mümin kimseler hakkında şefaatleri kabul edilecektir. Nebiler, melekler, müminler şefaat edecek ve cehennem ateşinin yediği çok sayıda kimseyi oradan çıkartacaklardır.” (İbn Kesir)

İmam Tahavi rahimehullah der ki; “Ba’s’a (öldükten sonra dirilişe), kıyamet gününde amellerin karşılıklarının verileceğine, arza, hesaba, kitapların (amel defterlerinin) okunmasına, sevaba, cezaya, Sırat’a ve Mizan’a da iman ederiz.”
İbn Ebi’l İz Hanifi rahimehullah der ki; “Cehenneme uğrama’nın anlamı Allah Teala’nın: “Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur.” (Meryem/71) buyruğu hakkında sözü edilen “cehenneme uğrayış”tan ne kastedildiği hususunda tefsir alimlerinin farklı görüşleri vardır. Daha güçlü ve daha açık olan görüş, bunun Sırat’ın üzerinden geçiş olduğudur. Çünkü Allah Teala: “Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız, zalimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz.” (Meryem/72) buyurmaktadır. Böylece Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, cehenneme uğramanın, cehenneme girmeyi gerektirmediğine işaret etmiştir. Aynı şekilde şerden kurtulmanın, önce o şerrin husule gelmesini gerektirmediğini, aksine onun sebebinin gerçekleşmiş olmasını gerektirdiğini belirtmektedir.

Müslim’den gelen sahih bir rivayete göre; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Nefsim elinde olana yemin ederim ki ağacın altında biat eden hiçbir kimse asla cehenneme girmeyecektir.” Hafsa radıyallahu anha dedi ki: “Ey Allah’ın Rasulu! Allah Teala: “Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak hiç kimse yoktur.” buyurmuyor mu?” dedim, şöyle buyurdu: “Peki, Allah’ın (devamında): “Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız, zalimleri ise oradan dizleri üzerine çökmüş olarak terk ederiz.” (Meryem/72) buyurduğunu duymadın mı?” (Müslim, 2496; İbn Mace, 4281; Ahmed Müsned, 21663; Sahih)

Tirmizi’den gelen sahih bir rivayette; Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Tüm insanlar Cehenneme mutlaka uğrayacaklar sonra amelleri karşılığında oradan çıkıp kurtulacaklardır. Oradan ilk çıkacak olanların hızı şimşeğin parlaması gibidir. Sonra rüzgar gibi, sonra atın koşması sonra da devenin üzerindeki binici gibi, sonra da insanların koşması gibi daha sonra da insanın yürümesi gibi sırattan geçip Cehennem’den kurtulacaklardır.” (Tirmizi, 3159; Darimi, Rıkak, 17; Sahih)

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Aişe radıyallahu anhuma der ki: “Ey Allah’ın Rasulu! Yer başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülüp bir ve Cebbar olan Allah’ın huzuruna çıkarıldıkları gün insanlar nerede olacaktır?” diye sorduğumda: “Sırat’ın üzerinde” karşılığını verdi.” (Müslim, 2791; Tirmizi, 3121; İbn Mace, 4279; Ahmed Musned, 28997; Sahih)

Cehenneme büyük günahı sebebi ile giren tevhid ehli muhakkak Allah’u subhenehu ve teala’nın affetmesi ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şefaati ile cehennemden çıkacaktır. Allah azze ve celle zerre kadar kimseye haksızlık etmez. “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.” (Zilzal/7)

Cehennemden tevhid ehlinin çıkacağına dair Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den gelen sahih rivayetler;

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Said El-Hudri radıyalahu anh; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Yine Necd’de adına sa’dan dikeni denilen bir çeşit diken de çıkar” buyurdu ve bu dikenin nasıl bir şey olduğunu bize tarif etti. Sonra şöyle devam etti: “Sırat’tan ilk olarak da ben ve ümmetim geçeceğiz. Müminlerden kimisi şimşek hızında, kimisi rüzgar hızında, kimisi yarış atları gibi, kimisi deveye binmiş gibi geçip giderler. Bunlardan kimisi sağ sağlim bir şekilde, kimisi tırmalanmış, derisi yırtılmış bir şekilde geçerken, kimileri de cehennem ateşine üst üste düşerler. Bu şekilde nihayetinde müminler ateşten kurtulmuş olurlar. Canım elinde olana yemin olsun ki içinizden birinin hakkı olanı elde etmek için yalvarması, müminlerin kıyamet gününde ateşte olan kardeşleri için Allah’a yalvarmalarından daha şiddetli olamaz. “Rabbimiz! Onlar da bizimle cihada çıkar, umre yapar ve hacc ederlerdi. Bugün neden biz kurtulurken onlar helak oldu dediklerinde Allah onlara: ‘Kalbinde bir dinar ağırlığı dahi olsa iman bulunan kişileri bulup oradan çıkartın.’ buyurur, imanı bu kadar olanlar bulunup cehennemden çıkarılır. Sonra Allah Teala, ‘Kalbinde bir kırat ağırlığı dahi olsa iman bulunan kişileri bulup oradan çıkartın.’ buyurur. İmanı bu kadar olanlar da bulunup cehennemden çıkarılır. Sonra ‘Kalbinde hardal tanesi kadar dahi olsa iman bulunan kişileri bulup oradan çıkartın.’ buyurur. İmanı bu kadar olanlar da bulunup cehennemden çıkarılır. Bu sözlerime dair “Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak biz yeteriz.” (Enbiya/47) ayeti de aramızda hakem olsun. Sonrasında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Cehennemden çıkarılanlar götürülüp adına Hayat Suyu denilen bir suya atılırlar. Atıldıktan sonra selin taşıdığı tohumların bitmesi gibi yeniden biterler. Güneş gören bitkilerin yeşil, gölgede olan bitkilerin ise sarı olduğunu görmez misiniz?” buyurdu. “Ey Allah’ın Rasulu! (Bunu bildiğine göre) sanki koyun gütmüş gibisin” dediklerinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Evet, zamanında koyun güttüm” buyurdu.” (Buhari, 7437 – 7439; Muslim İman,167 – 183; Ahmed Müsned, 28999; Sahih)

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Enes b. Malik radıyalahu anh’dan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “La ilahe illallah deyip de kalbinde hayır adına arpa ağırlığı kadar bir şey bulunan cehennem ateşinden çıkarılacaktır. Sonra la ilahe illallah deyip de kalbinde buğday tanesi ağırlığınca hayır adına bir şey bulunan kimseler cehennem ateşinden çıkarılacaktır. Sonra la ilahe illallah deyip de kalbinde zerre ağırlığınca hayır adına bir şey bulunanlar çıkartılacaktır.” (Müsilm İman, 84; Sahih)

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu; “Şüphesiz ben, cehennemlikler arasından cehennemden en son çıkacak olan kişiyi ve cennet ehli arasından da cennete en son girecek kişiyi biliyorum. Bu, cehennem ateşinden emekleyerek çıkacak bir adamdır. Şanı yüce ve mübarek Allah ona: ‘Git de cennete gir.’ buyuracak. O cennete gidecek ve ona içi dolup taşmış gibi gelecek. Bu sebeple dönüp: ‘Rabbim, ben onun dolmuş olduğunu gördüm.’ diyecek. Allah Tebareke ve Teala ona; ‘Git ve cennete gir.’ buyuracak. Bunun üzerine o da cennete gidecek ama kendisine dolmuş gibi geleceğinden geri dönüp: ‘Rabbim ben onun dolmuş olduğunu gördüm.’ diyecek. Allah ona; ‘Git ve cennete gir, sana dünya kadar ve onun on misli verilecektir. Yahut; sana dünyanın on misli verilecektir.’ buyuracak. Adam; ‘Sen el-Melik olduğun halde benimle alay mı ediyorsun yahut bana gülüyor musun (benimle eğleniyor musun) diyecek.” Abdullah b. Mesud radıyallahu anh dedi ki: “Andolsun Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in de azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. Ravi dedi ki: “İşte bu, cennetlikler arasında makam ve mevkisi en aşağı olan kişidir, deniyordu.” (Buhari, 7511; Müslim, 186; Tirmizi, 2585; İbn Mace, 439; Sahih)

Müslim ve İmam Ahmed’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Said el Hudri radıyallahu anh’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Sırat köprüsü cehennemin üzerine kurulur. Üzerinde de sa’dan denilen dikenlere benzeyen kılçıklar da bulunur. Sonrasında insanlar bunun üzerinden geçmeye başlarlar. Bunlardan kimisi sağ sağlim, kimisi yüzü tırmalanmış bir şekilde karşıya geçerken kimisi de tepe taklak aşağıya düşer. Allah kullarının hesap işlerini bitirdikten sonra müminler dünyadayken kendileri gibi namaz kılan, zekat veren, oruç tutan, hacceden ve gazvelere katılan bazılarının yanlarında olmadığını görürler. Rabbimiz dünyadayken bizimle beraber olan, bizim gibi namaz kılan, bizim gibi zekatını veren, bizim gibi oruçlarını tutan ve bizim gibi savaşlara katılan bazı kullarını neden burada göremiyoruz? diye sorduklarında Allah Teala; ‘Cehenneme gidin ve onlardan bulduklarınızı oradan çıkartın.’ buyurur. Gittiklerinde o kişilerin amelleri oranınca ateşin içinde olduklarını görürler. Ateş kiminin ayaklarına, kiminin kaval kemiklerine, kiminin dizlerine, kiminin göbeğine, kiminin göğsüne, kiminin de boğazına kadar ulaşmış ancak yüzlerine vurmamıştır. Onları alıp Hayat Suyu’na atarlar.” Oradakiler: “Ey Allah’ın Rasulu! Hayat Suyu nedir ki?” diye sorduklarında, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Cennet ahalisinin yıkandığı sudur” buyurdu ve şöyle devam etti; “Bunlar o suda yıkandıktan sonra selin taşıdığı tohumların bitmesi gibi yeniden biterler. Daha sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teala’dan başka hak ilah olmadığına samimi bir şekilde şehadet eden herkese şefaatte bulunur ve onları cehennemden çıkarırlar. Daha sonra Allah, rahmetiyle cehennemdekilere şefkat eder ve içinde ufacık da dahi olsa iman bulunanları oradan çıkarır.” (Müslim, 167; İbn Mace, 428; Ahmed Musned, 28998; Sahih)

İmam Ahmed’den gelen bir rivayette; Ebu Bekre radıyallahu anh’dan; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü insanlar Sırat köprüsüne doğru sürülürler. Kelebeklerin ateşe üşüşmesi gibi de insanlar köprünün her iki tarafından ateşe düşmeye başlarlar. Ancak Allah rahmetiyle onlara şefkat eder. Bundan dolayı da meleklerin, rasullerin ve şehitlerin şefaat etmelerine izin verir. Onlar da şefaat eder, cehennemden insanları çıkarırlar.” Affan başka bir defasında rivayet ederken: “Bir daha şefaat edince zerre miktarı dahi olsa kalbinde iman bulunan herkesi cehennemden çıkarırlar.” eklemesini yapmıştır.” (Ahmed Musned, 29004; İbn Ebi Şeybe, Hasen)

La ilahe illallah deyip de kalbinde zerre ağırlığınca hayır adına bir şey bulunanlar cehennemden çıkartılacaktır. Her kim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in haber verdiği hükümleri inkar ederse Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e iman etmemiştir. Allah azze ve celle namazı farz kılmıştır. Rukuyu ve secdeyi emretmiştir. Namaz, ruku ve secde önemli meselelerdir. Allah azze ve celle kitabında her rekatta kaç ruku ve kaç secde olduğunu bildirmemiştir. Bunları Nebi’sinin beyanına bırakmıştır. Bu meselede diğer hükümlede olsun iman eden akıllı iki kişinin bile ihtilaf etmeyeceği bir şeydir.
Cehenneme girdikten sonra çıkılmayacak görüşü harici ve mutezilenin görüşüdür. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olarak gelen rivayetlerde büyük günahkarların Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şefaati ile cehennemden çıkacağı sabittir. Bu mesele ilim ehli arasında icma ile sabittir ve bilinen bir hükümdür. İcma ise delile dayalıdır. Sadıkul mesduk olan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bunu haber vermiştir. Sadece hevasına uyan bunu inkar eder ve bunlarda hariciler ve muteziledir. Allah azze ve celle dilerse iman eden günahkar kullarını cehenneme atmadan affeder ve cennetine koyar. Dilerse cehenneme atar, cehennemde cezasını çektikten sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in şefaati ile affedecektir. Bu mesele sahih hadislerde sabittir. Ebu Davud ve Tirmizi’den gelen sahih bir rivayette; “Enes b. Malik radıyallahu anh’dan; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Şefaatim ümmetim arasından büyük günah işlemiş kimselere olacaktır.” (Ebu Davud, 4739; Tirmizi, 2435; Ahmed Müsned, 28794; Sahih) İbn Teymiyye rahimehullah derki: “Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimsenin, Cehennem’den çıkması ile ilgili Nebi sallallahu aleyhi sellem’den gelen hadisler, mütevatirdir. Ku’an ve sünneti inkar edenler akıllarını kullanmayanlar Allah azze ve celle’nin Nebisine iman etmeyen, Allah azze ve celle’nin kitabının yarısına iman edip yarısınıda inkar eden kişilerdir.” Alemlerin Rabbi olan Allah’a Hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e, ailesine, ashabına ve ona güzelce tabii olanlara salat ve selam olsun.
A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!