Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

بسم الله الرحمن الرحيم
“Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla dır.”( Neml /30)
Bunlar rahmet kelimesinden mübalağa için muştak türetilmiş iki isimdir . Rahman, Rahim’den daha mübalağalıdır.Allah azze ve celle’nin Rahman ismi Allah ‘azze ve celle ye hastır ve başka kimseye verilmemiştir. Allah-u Tabareke Ta’ala ‘nın güzel isimlerinden şerefli iki isimdir. Bunlar Allah’Ta’ala’nın rahmet sıfatına sahip olduğuna delalet etmektedir.Rahmet, şanı yüce Allah’ın celaline yakışan bir şekilde gerçek anlamda bir sıfatıdır. Rahmet’ten kasıt, mesela iyilik yapmayı dilemekte olduğu gibi, rahmetin gereği olan şeyleri dilemektir, şeklindeki -Muattile’nin ileri sürdüğü- açıklama doğru değildir. Allah azze ve celle’nin izniyle buna dair geniş açıklamalar ileride gelecektir.Besmele tercih edilen görüşe göre tevbe süresi hariç her sürenin başında bir ayettir.
Allah azze ve celle’nin, er-rahman ve rahim isimleri rahmet sıfatını içerir. Rahman geneldir, rahim de özeldir. Rahman sıfatı Müslüman olsun veya kafir olsun veya hayvanlar olsun bütün mahlukatı içerir. Rahim ismi ise; mü’minlere hastır ve ahrette mü’minler için rahmet edecektir.
İlim ehli derki “Bismi”nin başındaki “be”; yardım dilemek içindir. Bazıları fiil olarak, bazıları isim olarak takdir etmiş ve “hazfedilmiş (gizli, zikredilmemiş) bir kelimeye taalluk etmektedir.” demişlerdir.

“Rahman;” O, bol rahmet sahibidir. Çünkü Arap dilinde (فعلان) “fa’lan” vezni, genişliğe ve doluluğa delalet eder. Nitekim bir kimse öfkeyle dolduğu zaman (رجل غضبان) denir.Rahim;” Bir fiile delalet eder. Çünkü “feilün” vezni fail anlamındadır. O da bir fiile delalet eder.Allah’ın rahmeti geniş olduğu ve yaratılanlara ulaştığı için “Rahman ve Rahim” birlikte zikredilmiştir. Bu, “Rahman genel rahmettir, Rahim ise müminlere özel rahmettir.” sözünün işaret ettiği şeydir. Allah, kafirlere sadece dünyada rahmet edince ahirette onlara rahmet yok gibidir. Demek ki ahirette Allah onlara yardım ve rahmet etmeyecek, adaletle muamele edecek.”(İbn Useymin)

Allah azze ve celle’nin kitabında Rahman ve Rahim ismini kendisine vermiştir ve Rahmet sıfatı ile sıfatlandırmıştır. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ‘in hadislerinde Allah azze ve celle’nin Rahmet sıfatını ümmetine beyan etmiştir. Eş’ari’ler ve mutezile, Allah azze ve celle’nin Rahmet sıfatını kabul etmemişlerdir.Yaratılmışlar da rahmet ettiği için. Bazı kitaplarda geçtiği üzere Allah’ın zati sıfatları altı sıfatla sınırlandırmaları cehmiye’nin ve mu’tezile’nin görüşüdür, böyle yapanlar intizal fikrine sahiptir, çünkü bu taife rahmet sıfatını kabul etmiyor. Bu asırda yazılan ilmihal ve akide kitaplarında muhakkik olmayan alimler tarafından kaleme alındığından, bu taifeler cehmiye ve mutezile’nin görüşüne uymuştur. Ehli sünnet vel cemaatın görüşünden selefi salihin akidesinden uzaktır. Bizim takip edeceğimiz yöntem selef ulemasının akide kitaplarını insanlara teşvik etmemizdir. Selefe uymak hidayet, aksi yalan sapıklık ve bid’attir.
“Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde onlara de ki: “Selâm sizlere! Rabbiniz merhamet etmeyi nefsine yazdı.”(Enam/54)
Allah azze ve celle devamla şöyle buyuruyor: “Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selam size!” Yani, onlara selam vermek suretiyle ikramda bulun ve kendilerine Allah’ın onlara geniş ve kapsamlı rahmetini müjdele. Allah Ta’ala devamla; “Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı” buyuruyor. Yani, kendinden bir lütuf, ihsan ve iyilik olarak rahmeti kendi mukaddes Nefsine bir farz kıldı.
Ebu Hureyre’radiyallahu anh nakline göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Allah’Ta’ala bütün yaratıkları yaratmayı hükmettiği zaman arşının üstünde yanında bulunan bir kitapta şunu yazdı: ‘Şüphesiz benim rahmetim gazabımı geçmiştir. dedi.”(Buhari. 7422;)
“Muhakkak ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır.”(Araf /56) “
“Allah’Ta’ala’ın “Şüphe yok ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır “Matar el-Verrak rahimehullah der ki: “Allah’a itaat ederek O’nun vaadini gerçekleştiriniz; çünkü Allah azze ve celle rahmetinin Muhsinlere yakın olduğuna hükmetmiştir.” Bunu İbn Ebi Hatim rivayet etmiştir.Sahih Eser

Enes’radiyallahu anh’in nakline göre Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:”(Asilerden) birtakım kavimlere işlemiş oldukları günahlar sebebiyle bir ceza olmak üzere cehennemden bir siyahlık isabet edecektir. Sonra Allah onları rahmetinin fazlı ile cennete girecekler. Onlara ‘cehennemlikler’ denilir.” (Buahari. 7450;)

“Rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu sakınanlara. Zekatı verenlere ve ayetlerimize iman edenler yazacağım”(Araf/156)
Rahmetim ise her şeyi kaplamıştır.” Yani, ben dilediğimi yapar, istediğim hükmü veririm. Her şeyde hikmet ve adalet benimdir. Kendinden başka hiçbir ilah olmayan Allah her noksanlıktan münezzehtir. “Rahmetim ise her şeyi kaplamıştır.” Bu, çok geniş ve kapsamlı olan büyük bir ayettir. “Onu, sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım. ” Yani, benden iyilik ve ihsan olarak onlara rahmetimin erişmesini vacip kılacağım
Onu, sakınanlara., yazacağım.” Yani, bu sıfatlara sahip kimselere yazacağım ki onlar Muhammed ümmetidir. “Sakınanlara” yani, şirkten ve büyük günahlardan sakınanlara, “zekatı verenlere” ifadesinden kasıt kimine göre nefis tezkiyesi (tezkiye de zekat kökünden gelmektedir), kimine göre ise malın zekatını vermektir. Kastın, her ikisini kapsayan genel mana olması da mümkündür. Çünkü ayet Mekki ayetlerdendir. “Ayetlerimize iman edenlere” ise onları tasdik edenlere manasına gelmektedir.İbn kesir.22

“O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır,merhamet edendir.”(Yunus /107)
“Ve O bağışlayandır, merhamet edendir.” Yani, şirk dahil hangi günah olursa olsun kendisine döneni ve tevekkül edeni affeder.
“Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir.”(Yusuf/ 64) 
Bu ayette rahmet sıfatının delili olan bölüm “Merhametlilerin en merhametlisidir.” kısmıdır. Bu bölümde Allah Ta’ala rahmet sıfatını isbat etmekte hatta O’nun merhametlilerin en merhametlisi olduğunu beyan etmektedir. Bütün yaratıkların merhameti hatta bütün yaratıların merhametleri birleştirilse Allah’ın rahmeti onlardan daha şiddeti’ ve daha büyüktür.
Yaratılanların yaratılanlara yönelik merhameti içinde en büyük merhamet annenin çocuğuna olan merhametidir. Çünkü insanlardan hiçbirinin merhameti annenin evladına merhametine denk değildir. Hatta baba bile çocuklarına genellikle anneleri gibi merhamet edemez.Sahih Buhari. “ Umer ibn el-Hattab radıyallahu anh’dan, rivayet edildiğine dedi ki: “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna (Hevazin kabilesinden alınmış) esirler getirildi. Esirler arasından bir kadın memesinden süt sağıyor, çocuklara içiriyordu. Esirler arasında küçük bir çocuk buldu mu onu alıp hemen göğsüne yapıştırıp, ona süt emziriveriyordu.
Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bizlere: Sizce bu kadın kendi çocuğunu ateşe atar mı, diye sordu. Biz: Hayır, eğer onu atmayacak gücü kendisinde bulabilirse onu asla atmaz, dedik.
Bu sefer Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: Andolsun ki Allah’ın kullarına olan merhameti bu kadının çocuğuna olan merhametinden fazladır, buyurdu.”(Buhari. 5999; Muslim. 2754)
O’nun şanı ne yücedir, mülkü ve saltanatı ne büyüktür! Merhamet sahiplerinin hepsinin merhametleri birleştirildiği zaman, Allah’ın merhametinin yanında hiçbir şey değildir. Allah Teala, yüz rahmet yaratması ve bunlardan bir tanesini dünyada yaratılanların birbirlerine merhamet etmeleri için vermesi bu konuda sana bir fikir verecektir
Buhari sahihinde Ebu Hureyre radiyallahu anh dan, dedi ki: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim: Allah rahmeti yüz parçaya bölmüş, bunun doksan dokuz parçasını yanında alıkoymuş, bir tek parçasını da yere indirmiştir. İşte atın, yavrusuna isabet eder korkusuyla ayağını kaldırmasına varıncaya kadar bütün yaratılmışlar kendi aralarında bu parça dolayısı ile merhametleşirler.”(Buhari. 6000; Muslim. 2752;)
Akıl sahibi olan varlıklar, hayvanlar, hatta tüm yaratılanlar birbirlerine merhamet ederler. Bu sebeple İmam Ahmed b. Hanbel, Selman-ı Farisi radıyallahu anh dan sallallahu aleyhi ve selem ‘in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Azaz ve Celil olan Allah’ın yüz rahmeti vardır. Bunlardan biri mahlukatın onunla birbirlerine merhamet ettiği ve vahşi hayvanların yavrularına şefkat gösterdiği rahmettir. Doksan dokuzunu ise kıyamet gününe ertelemiştir.Bunu İmam Müslim de rivayet etmiştir.”(Müslim. 2753;Ahmed b. Hambel,İbn Hiban,Sahih.)

İmam Ahmed b. Hanbel, Ebu Hureyre radıyallahu anh dan şöyle nakleder: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah’ın yüz rahmeti vardır. Bunların doksan dokuzu kendi yanında tutu. Birini de size bırakmıştır. Siz cinler kendi aranızda, insanlar kendi aranızda ve mahlukat kendi aranızda birbirinize onunla merhamet edersiniz.” Kıyamet günü geldiğinde Allah azze ve celle onu da kendisindekilere katacak.”(Muslim. 2751;İmam Ahmed.Hasen.)

İmam Ahmed b. Hanbel, Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh dan şöyle nakleder; Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdu: “Allah’ın yüz rahmeti vardır. Onların birini yaratıkları arasında paylaştırmıştır . İnsanlar, vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine onunla merhamet ederler.”(İbn Mace. 4294; Ahmed b. Hanbel. Sahih.)

”Senin, bağışı bol olan Rabbin merhamet sahibidir.”(Keyf /58)
“Bununla beraber Rabbin Ğafurdur, rahmet sahibidir.” Yani ey Muhammed Rabbin çok bağışlayıcıdır, rahmeti geniş olandır. “Şayet onları kazandıkları yüzünden sorgulasaydı, elbette onlara azabı çabuklaştırırdı.” Nitekim yüce Allah başka yerlerde şöyle buyurmaktadır: “Eğer Allah kazandıkları sebebiyle insanları sorgulayacak olsaydı, onun (yeryüzünün) sırtında dolaşanların hiçbirisini bırakmazdı.” (Fatır, 45); “Şüphesiz ki Rabbin zulümlerine rağmen insanlara mağfiret edendir. Şüphesiz Rabbin azabı da pek çetin olandır. ” (Rad/ 6) Bu hususta ayet-i kerimeler pek çoktur.
“Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O’na tövbe edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, çok sever.”(Hud/90) “
“Rabbinizden bağış dileyin; sonra O’na tövbe edin.” Yani, Rabb’iniz den geçmiş günahlarınızı affetmesini isteyin, gelecekte de kötü ameller yapmayacağınıza dair tevbe edin. “Muhakkak ki Rabbim” tevbe edip kendisine dönenlere karşı “çok merhametlidir, çok sever.”

“Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır.”( Ğafir/ 7)
Nitekim Allah Arş’ı yüklenen meleklerle onun çevresinde bulunan meleklerin şöyle dua ettiklerini bildirir: “Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır.
Buharinin sahih de Cerir b. Abdullah’radiyallahu anh’ın Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Allah, insanlara merhamet etmeyene, merhamet etmez.” buyurmuştur.”(Buhari.7376; Muslim. Birr ve sila;23;Timizi.1922;)

Ebu Davud sunenin de Abdullah bin Ömer radiyallahu anh dan: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Merhamet edenlere, Rahman olan Allah merhamet eder. Siz yer yüzünde kilere merhamet edin ki, semadaki Allah da size merhamet etsin.”(Ebu davud .4941;İmama Ahmed b.Musned.)
“Karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size mağfiret eden ve rahmet dileyen Allah ve melekleridir. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.”(Ahzab/43)
“Onlara gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan. Muhakkak ki”Allah”diyeceklerdir. De ki; “O halde bana söyler misiniz. Allah bana bir zarar vermek isterse. Sizin Allah’tan başka yalvardıklarınız O’nun zararını benden giderebilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese etse. Onlar O’nun rahmetini tutabilirler mi? Ve yine deki; Allah bana yeter tevekkül edenler. Yalnız O’na tevekkül ederler.”(Zumer/38)
Allah azze ve celle’nin rahmet sıfatıyla ilgili ayet ve hadisler bunlarla sınırlı değildir.Bununla ilgili çok ayet ve hadis vardır. Allah Azze ve Celle’ye hamd,Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e ,O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.

A.Kadir GÖREN

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!