Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


Hamd ancak Allah içindir. Ona hamdeder Ondan yardım ve mağfiret diler ve O`na tevbe ederiz. Nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. Allah kime hidayet etmişse onu kimse saptıramaz, kimi de saptırmışsa artık onu kimse hidayete iletemez. Sözün en güzeli Allah’ın kitabı , hidayetin en güzeli Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem‘in hidayeti, işlerin en kötüsü sonradan ortaya çıkanlardır. Size vaat edilen mutlaka gelecektir. Siz bunu önleyemezsiniz.
Adem aleyhisselam’ın ve Havva annemizin yaratılışı Allah azze ve celle’nin kitabında, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetinde sabittir. Adem aleyhisselam’ın topraktan, Havva annemizin ise Adem aleyhisselam’ın kaburga kemiğinin en üst ve en ince yerinden yaratıldığı Allah azze ve celle’nin kitabında, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetinde müfessirler ve fakihler tarafından ittifak ile kabul edilmiştir. Hava annemizin Adem aleyhisselam’ın kaburga kemiğinden yaratıldığını inkar edenlerin ve bunların iddia ettiği şeylerin Allah’ın kitabında ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetinde bir dayanakları yoktur ve bu görüşleri batıldır. Bu görüşleri şeytanın bunlara vermiş olduğu vesvesenin ve akıllarını ilah edinmelerinin bir sonucudur. Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır: “O sizi tek bir nefiste var etti, ondan da eşini yarattı”. Bu ayet biraz mücmel de olsa Havva annemizin Adem aleyhisselam’dan yaratıldığına delildir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem haber vermiştir ki; “Havva annemiz Adem aleyhisselam’ın kaburga kemiğinden yaratılmıştır.” Bunun aksini iddia edenler şöyle demektedirler: “Havva annemizin Adem aleyhisselam’ın kaburga kemiğinden yaratıldığı görüşü Tevrat’ta geçmektedir. Bu Yahudilerin inancıdır.” deyip bu hakikati inkar etmektedirler. Onlara soruyoruz; Eğer bir şey Tevrat’ta geçiyorsa, Allah azze ve celle’de ayetlerinde bunu bize bildiriyorsa, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de bize haber veriyorsa bizim bunu inkar etmemiz değil, aksine buna iman etmemiz gerekir. Eğer bunu inkar edersek Allah azze ve celle’nin kitabını reddetmiş oluruz. Bu meseleyi inkar edenlerin şüphelerinden biri de bazı meselelerin Tevrat’ta ve İncil’de geçmesi ve Yahudi ve Hristiyanların bu gibi meseleleri haber vermelerinden ve bunlara inanmalarından ötürüdür. Halbuki hakk olanı inkar etmelerine böyle bir şüphenin sebep olması batıldır. Çünkü Yahudi ahbarları ve Hristiyan ruhbanları Arap yarımadasında bir Rasulün çıkacağını ve onun niteliklerini de haber veriyorlardı. Peki bu bilgileri nereden alıyorlardı? Hadis inkarcıları, Tevrat ve İncil’de Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in geleceğinin bildirildiğini ve bazı niteliklerinin bu kitaplarda geçtiğini kabul ediyorlar. Yani işine gelen meseleyi Kuran’da ve Sünnet’te geçmesine rağmen, Yahudiler ve Hristiyanlar dahi haber verseler alıyorlar, işlerine gelmeyenleri ise reddediyorlar. Fakat Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: “Ehl-i Kitap’ın haberlerini ne tasdik edin, ne de yalanlayın.” (Buhari, 7542; Sahih) Bizler de bu hadise istinaden Ehl-i Kitap’tan gelen haberler, Allah azze ve celle’nin kitabında beyan edilmişse, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de bize açıklayıp haber vermişse ehli kitabın doğru olan görüşlerini alırız. Fakat Allah azze ve celle’nin kitabına, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine ve tevhid inancına aykırı ise reddederiz.
İlk yaratılan Adem aleyhisselamdır. Bu mesele Allah azze ve celle’nin kitabıyla, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetiyle, sahabe, tabiin, tebeii tabiin ve ilim ehlinin icmasıyla sabittir. Adem aleyhisselam topraktan yaratılmıştır. Allah azze ve celle kitabında haber vermiş Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bunu bize beyan etmiş ve bildirmiştir. Her kim Adem aleyhisselam bir nutfeden yaratılmıştır derse kitabın hükmünü inkar eden bir kafirdir. Nitekim ibn Ebi’l İzz Hanefi rahimehullah der ki; “Kitabın Hükmünü Reddedenin Küfründe Şüphe Yoktur. “Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışıp anlaşmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında sizin en üstün olanınız, Allah’tan en çok sakınanızdır. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, her şeyden hakkıyla haberdardır.” (Hucurat/13)
İmam Kurtubi rahimehullah derki; “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık” buyruğunda Adem ile Havva’yı kastetmektedir. Allah Teala , Ademoğullarının tek bir asıldan, tek bir Erkek ve kadından yarattığını, hepsinin bir erkek ve bir dişiden türediklerini haber vermektedir. Hepsi Adem ile Havva’dandırlar. Allah ikisinden pek çok erkek ve dişi türetmiş etrafa yaymış, dağıtmıştır. Onları küçük büyük kabileler ve topluluklar halinde var etmiştir.


“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan sakının ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa/1)


Allah kullarına takvayı, yani yalnızca hiçbir ortağı olmayan kendisine ibadet etmeyi emrediyor. İnsanları tek bir nefisten, yani Adem aleyhisselam’dan yaratmasını, ondan da eşini yani Havva annemizi yaratmasını sağlayan kudretine dikkat çekiyor. “Tek kelimesinin müennes “te”si ile gelmesi “nefs” kelimesinin müennesliği dolayısıyladır. Nefs kelimesi ise kendisiyle müzekker kast olunsa dahi, müennes gelir. Bununla birlikte günlük konuşmada: “Tek bir nefisten” şeklinde gelmesi de mümkündür. O takdirde mana kastedilerek bu şekilde (müenneslik “te”si olmaksızın) söylenmiş olur. Bunun böyle gelmesine sebep, nefs ile Adem aleyhisselam’ın kast edilmiş olmasıdır. Bunu Mücahid ve Katade söylemiştir. Aynı zamanda bu kelime, bu şekilde İbn Ebi Able tarafından müenneslik “te”si olmaksızın şeklinde de okunmuştur.
“Türetip yayan” buyruğunun anlamı yeryüzünde dağıtıp yayan, demektir. Allah azze ve celle’nin; “Etrafa saçılmış kıymetli yaygılar vardır” (Gâşiye/16) buyruğunda kullanılan kelime de aynı köktendir. “Her ikisinden” yine kasıt, Adem aleyhisselam ile Havva’dır. Mücahid der ki: Havva Adem aleyhisselam’ın en üstteki kaburga kemiğinden yaratılmıştır.” (Kurtubi)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Sizi tek bir nefisten yaratan O’dur; sizin için (baba sulbünde) bir kalış süresi ve (ana rahminde) kalacak bir yer vardır. Biz, anlayan kimseler için ayetleri açıklamışızdır.” (Enam/98)
O, sizi tek bir nefisten (yani Adem’den) yaratandır. (İbn-i Kesir)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Sizi bir nefisten yaratan, ondan kendisiyle sükün bulması için eşini yaratan O (Allah) dur. İnsan eşine yaklaşıp onu bürüyünce, eşi (önce) hafif bir yük yüklenmiş ve onunla (günlük işine) devam etmiştir. Fakat yük ağırlaşınca ikisi birden Rableri Allah’a şöyle dua etmişlerdir: “Eğer bize salih bir evlat verirsen, mutlaka sana şükredenlerden olacağız.” (Araf/189)
“Sizi bir tek candan” yani beşeriyetin atası olan Adem aleyhisselam’dan “yaratan, ondan da kendisinde sükun bulsun diye eşini, Adem’den zevcesi Havva’yı yaratan O’dur.” (Tefsiru’s-Sa’di)
Allah azze ve celle’nin: “Sizi tek bir nefisten yaratan… O’dur” buyruğunda geçen “tek bir nefisten” kasıt müfessirlerin çoğunluğuna göre Adem aleyhisselam’dır.
“ ‘Ondan da kendisinde sükun bulsun’ yani, onunla teselli bulsun, huzur bulsun diye eşini yaratan, yani Havva’yı yaratan O’dur. Bu yaratma Cennet’te olmuştu.” (Kurtubi)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Oysa Allah, sizin için kendi nefislerinizden eşler yaratmış ve kendi eşlerinizden de size oğullar ve torunlar vermiş, sizi temiz yiyeceklerle rızıklandırmıştır. O halde, batıla mı inanıyorlar ve Allah’ın nimetini inkar mı ediyorlar?” (Nahl/72)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Size, kendi nefsinizden, kendisiyle huzura kavuşabileceğiniz eşler yaratıp aranıza sevgi ve merhamet koyması da O’nun delillerindendir. Bunda, hiç şüphesiz düşünen kimseler için ibretler vardır.” (Rum/21)
“Sizin için nefislerinizden” size münasip, sizin de kendilerine münasip düştüğünüz ve sizin kendilerine kendilerinin de size benzediği “kendileri ile sükun bulacağınız ve aranızda” eşler arasında sevgi ve merhameti gerektiren sebepler dolayısı ile “muhabbet ve merhamet kıldığı eşler yaratmış olması da O’nun” rahmetine, kullarına inayetine, pek büyük hikmetine, her şeyi çepeçevre kuşatan ilmine delil teşkil eden ayetlerindendir.
Eşler ile faydalanır, lezzet alınır, çocuklarla onların terbiye edilmesi ile menfaat sağlanır ve eşlerle huzur ve sükuna kavuşulur. Çoğu zaman eşler arasında gördüğümüz sevgi ve merhameti başka iki kimse arasında göremiyoruz.
“Muhakkak bunlarda düşünen” yani akıllarını kullanan, Allah’ın ayetleri üzerinde tefekkür eden ve bir husustan başka bir hususa intikal eden bir topluluk için ayetler vardır. (Tefsiru’s-Sa’di)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Sizi tek bir nefisten yaratmış, sonra da ondan eşini yaratmıştır. Sizin için hayvanlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi analarınızın karınlarında, bir yaratmadan sonra bir diğer yaratmaya geçerek üç karanlık safhada yaratır. İşten bunları yapan Rabbiniz Allah’tır. Mülk O’nundur. O’ndan başka hak ilah yoktur. O halde nasıl olup da O’ndan yüz çevirip başkalarına ibadet edersiniz.” (Zumer/6)
Rabbimiz Teala şöyle buyurmaktadır; “Gökleri ve yeri yaratandır, size kendi nefislerinizden eşler ve hayvanlardan da çiftler yaratmıştır. Sizi bu şekilde çoğaltmaktadır. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla gönderir.” (Şura/11)
Bu ayetlerde Allah subhanehu ve teala; insanları tek nefisten yarattığını ve ondan da eşini yarattığını beyan etmiştir, ilim ehlinin ittifakıyla da bu mesele böyle açıklanmış ve beyan edilmiştir. Bu ayetleri yanlış tercüme edip insanları doğru yoldan saptırmak ilmi emanete ihanet etmektir. “Gökleri ve yeri yaratandır, size kendi nefislerinizden eşler…” ayetini “Sizi kendi cinsinizden yaratan” diye tercüme etmek ayetleri tahrif etmektir.
Buhari ve Müslim’den gelen rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman eden bir kimse bir işe tanık olursa ya hayır söylesin yahut sussun. Kadınlar hakkında da birbirinize hayır tavsiye ediniz. Şüphesiz kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır ve elbette kaburga kemiğinde en eğri taraf, onun üst tarafıdır. Onu düzeltmeye kalkarsan onu kırarsın. Onu kendi haline bırakırsan eğri kalmaya devam eder. Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye edin.” (Buhari, 3331; Müslim, 18; Kitabu’r Rada, Sahih)
“Bir işe tanık olursa ya hayır söylesin yahut sussun. Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye edin.” Bu hadiste kadınlara şefkatle davranmak ve az önce kaydettiğimiz gibi onlara katlanmak teşvik edilmektedir. Aynı zamanda insanın hayırdan başka şekilde konuşmaması gerekir. Herhangi bir faydası olmayan mübah konuşmalara gelince harama ya da mekruha uzanır korkusu ile onu da konuşmamak gerekir.
Buhari’den gelen rivayette; Ebu Hureyre’den rivayete göre Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu; “Kadın bir kaburga kemiği gibidir. Eğer sen onu düzeltmeye kalkarsan onu kırarsın. Eğer ondan faydalanmak istersen ondaki eğrilikle beraber ondan faydalanabilirsin.” (Buhari, 5184; Sahih)
Buhari’den gelen rivayette; “Kadınlar hakkındaki hayır tavsiyemi kabul ediniz. Çünkü onlar bir kaburga kemiğinden yaratılmışlardır. Şüphesiz kaburga kemiğinin en eğri yanı, en üst tarafıdır. O halde kadınlar hakkındaki hayır tavsiyemi kabul ediniz.” (Buhari, 518; Sahih)
Müslim ve İbni Mace’den gelen rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Şüphesiz ki kadın kaburga kemiği gibidir. Onu düzeltmeye kalkarsan onu kırarsın. Onu olduğu gibi bırakırsan ondan kendisinde bir eğrilik olmakla birlikte yararlanırsın.” (Müslim, 1468; Nesai, 3232; İbn Mace, 1955; Sahih)
Müslim’den gelen rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki; Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kadın bir kaburgadan yaratılmıştır. Memnun olacağın bir tarzda dosdoğru devam edemez. Eğer ondan istifade etmek istersen eğrilik onun ile beraber olduğu halde ondan istifade edersin. Tam arzuna göre doğrultmaya kalkarsan, onu kırarsın. Onun kırılması da boşanmasıdır.” (Muslim, 59; Kitabu’r-Rada, Sahih)
Dila’: Kaburga kemiği dat harfi kesreli, lam harfi fethalıdır. Bunda fukahanın ya da bazılarının söyledikleri Havva, Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmıştır sözüne delil olabilir. Allah azze ve celle: “Sizi tek bir candan yaratan, ondan da eşini yaratan” (Nisa/1) buyurmaktadır. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’de kadının kaburga kemiğinden yaratıldığını beyan etmektedir.
İmam Ahmed den gelen rivayette; Semure b Cündeb radiyallahu anh dan: “Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’ın: “Kadın bir kaburga kemiğinden yaratıldı. Eğer onu düzeltmeye kalkarsan kırarsın. Onu idare et ki onunla yaşayabilesin buyurduğunu işittim.”(Ahmed Musned, 24577; İbn Ebi Şeybe, Sahih)
İbni Mace’den gelen rivayette; Ali radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu; “Süt emen çocuk erkek ise onun idrarı için su serpmek yeterlidir. Kız ise yıkanması gerekir” (İbn Mace, 525; Sahih)
İbni Mace’den gelen rivayette; Ebu’l Hasen b. Seleme der ki: Ahmed b. Musa b. Ma’kıl bize haber verdi. Ebu’l Yeman el Mısri bize bildirdi ve şöyle dedi; “Ben Şafii’ye Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem’in “Erkek çocuğun idrarına su serpilir, kız çocuğun idrarı ise yıkanır” hadisini sorarak, her ikisi de idrar olup birdir dedim. Bunun üzerine Şafii: “Erkek çocuğun idrarı su ve çamurdandır. Kız çocuğunun idrarı ise et ve kandandır” diyerek anladın mı? diye sordu. Ben “Hayır anlamadım” dedim. Bu sefer Şafii rahimehullah: ‘Allah, Adem’i yarattığında Havva’yı O’nun küçük kaburga kemiğinden yaratmıştır. Bundan dolayı erkek çocuğun idrarı su ve çamurdan meydana geldi, kız çocuğunun idrarı ise et ve kandan meydana geldi’dedi. Ebu’l Yeman dedi ki: “Şafii bana “Anladın mı?” diye sordu. Ben “Anladım” diye cevap verince “Allah seni öğrendiğin bilgi ile yararlandırsın.” dedi.” (İbn Mace Mukaddime, 248; Sahih)
Ali radıyallahu anh, süt emen çocukların idrarı hakkında, çocuk erkekse su serpilmesini kız ise yıkanması gerektiğini söylemiştir. Bunun hikmeti ise İmam Şafii rahimehullah’ın “Allah Adem’i yarattığında Havva’yı onun küçük kaburga kemiğinden yaratmıştır. Bundan dolayı erkek çocuğun idrarı su ve çamurdan, kız çocuğununki ise et ve kandan meydana geldi.” demesinde gizlidir. Biz Müslümanlara düşen en önemli şey ilk dönem selef ulemasının anlayışına, onların nassları kavrayışına ve onların nassları istimbat ve telakkilerine bakmamızdır. Başka görüşler de hevadan, şeytanın vesvesesinden başka bir şey değildir. Rabbim bizi sapık ve saptırıcı görüşlerden muhafaza etsin. Allah azze ve celle’ye hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e, onun ailesine, ashabına ve ona güzellikle tâbi olanlara salat ve selam olsun.
A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!